21 Mart 2010

Kuş Bakışı

(Baran Çakır’ın “O Kuşa Dair” yazısı üzerine bir deneme)

Bir kuş ne ifade eder? Kuşların akılllara ilk gelen özellikleri uçmalarıdır. Türlü türlü, renk renk kuşların ortak değeri olan uçmak, özgürlük kavramıyla ilişkilendirilmiş ve sembolik bir anlam kazanmıştır. Baran’ın yazısında kuşun türüyle ilgili kesin bir bilgiye sahip değiliz. Kuşun belirli bir türle sınırlanması istenmiyor, tam tersi yazı, doğanın rengârenk yapısını içinde taşıyor: bir kartal kadar cesur, barışın soyluluğunu bilen güvercinlerle benzeşen, bir martı kadar özgürlüğü simgeleyen...

İçine sürüklendiğimiz bu doğa görüntüsüne farklı bir açıdan bakmamız isteniyor sanki. Aşağıdan bakınca, gökyüzünde kanat çırpan kuşu görüyoruz. Ancak bu şekilde değil de, yukarıdan kuşun gözünden bakmayı deneyelim. İşte şimdi mabedimiz olan ormanın bütününe hâkimiz. İnancımız bu ormanın kendisine, bütünlüğüne, taşıdığı tüm renklere. Buradaki canlıların herhangi birini silmemiz nasıl istenebilir ki? Silmek nefrettir, vahşilerin iştahını kabartır, kendine haksızca daha fazla yer açmak isteyen açgözlülerin, leş yiyicilerin işidir. Gökyüzünden bakan, insana uçma umudu aşılayan kuşun bakışlarında bunların yeri yoktur.

Renklere saldırmanın ya da bir rengin içinde hapsolmanın aksine, yazı, bu renklerin hepsini yaşamaya çağırıyor herkesi. Kuşun türüne, zamana ya da mekâna vurgu yapılmamasını bu bağlamda değerlendirebiliriz. Yine de kurmaca içindeki kuş imgesiyle, “içinde adının geçtiği hakaret içerikli tamlama” ibaresini ilişkilendirmek pek mümkün gibi görünmüyor. Burada metin içerisinde insan üstü olarak yaratılan kuş sembolünün mesafeyi koruyamayarak insanlaştığı görülüyor.

İçerikte olduğu gibi biçimde de çeşitliliğe yer verip bunun savunuculuğunu yapan yazı, okuyucuyu kanatlanıp ormanın tüm doğallığına, zenginliğine kuş bakışı bakmaya yöneltiyor. Kendi kanatlarıyla yükselen o kuş gibi, yeryüzünden, sıfır noktasından ileriye atılmak... Bilge Karasu’nun sıfır üzerine biri, ikiyi çıkmak olarak nitelendirdiği gibi, yükselerek, başkalarının gürültülü sıfır noktasının üzerine kendi kanat çırpmalarımız yüceliğiyle çıkmak ve ormanın bütününe buradan bakmak...

Baran’ın ifade ettiği mabette kanatlanma arzusunu taşımamak, antikitenin mitolojik kahramanlarını andıran bu kuşun özgürlük dinine inanmamak pek olası görünmüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder