12 Mart 2010

Rüzgarla Yaşamak

Bizden önce varolduğunu ve bizden sonra da varolacağını düşündüğümüz bir olgu olarak karşımıza çıkar rüzgar. Modernizm ve popülizmle birlikte gelen soğuk binalar kurma sanatına rağmen, rüzgarların önüne geçilemediyse; sanırım, o hep varolacaktır.

Varolagelen rüzgar olgusu, farklı zamanlarda farklı şekillerde karşımıza çıkmak ister. Çıkar diyemeyiz; zira soğuk duvarlı- içinin sıcak olduğu iddia edilen evlerine kapananlar, rüzgarı hiç tanımayanlar, hatta tanımaktan korkanlardır.

Rüzgardan korkanlar, hafif bir esintiyi hiç hissetmemiş olanlar, rüzgarı televizyondaski kadarıyla bilirler- kudretli, tahrip edici, acı verici. Onların bildiği rüzgar çarpıktır. Rüzgarı pek bilmezler onlar. Rüzgarı bizzat hissetmeleri gerekirken, rüzgarı soğuk duvarlarıyla ilişkiye sokarlar ve rüzgar küser. Boynu bükük, gider gelmeyecekmişçesine.

Bu tip insanlardır doğanın utanılası yanı. Ama doğa her renkle "bir" arada yaşamayı bilir. Utancını yok etmez; bilakis sergiler.

Bir de doğanın farkında olan, hatta onunla "bir" olmaya çalışanlar vardır. Bunlar, rüzgarı hissetmek için tepelere çıkarlar. Akılları rengarenk düşüncelerle doludur onların.Tepede durup rüzgarı hissederken, ona hakim olduğunu- ona keyfince yön verebileceğini sananlar olur bazen. Yanıldıklarını, kayalara çarparken anlarlar. Çok geç olur.

Tepede bekleyenler vardır- rüzgarı hissedip bekleyenler- sadece bekleyenler. Rüzgar içini kurutur öylelerinin. Bir olmak istedikleri rüzgar söküp alır havayı onların ciğerlerinden.
Çeşitli aletler ile onu yakalamaya çalışanlar vardır bir de. Biraz uçarlar, sonra iner ya da çakılırlar. Uçarken mutluluğu hissederler bütün hücrelerinde; vefakat ayakları yere değdiği anda, öfke boy gösterir böylelerinde.

Bir de rüzgarı hissetmek için dağa tepeye ihtiyacı olmayanlar vardır. Onlar ki kadehleri şarapla, gönülleri meşkle dolu olanlardır- rüzgar onların eseridir belki de. Rüzgarı her zaman hissederler onlar. Sadece mutluluğu tadarlar meyveler arasından, şaraplarına meze olsun diye.

"Nice Şaraplara, Nice Mezeler."

1 yorum:

  1. Sadece Bir Yorum
    Metindeki metaforlaşmış rüzgâr olgusu, insanlar arasında bir ayrım yapmak için açıkça kullanılmış. İnsanlar arasındaki ayrımı da meta olgusuna dönüşüp dönüşmemek üzerinden işletiyor; kendi doğasına sırt çeviren bu sinmiş yaşamı rüzgâr olgusunun tadına bakmış olma yönüyle tartarak acınasılığı gözler önüne seriyor.

    YanıtlaSil