3 Nisan 2010

Gözlerini bir kez açacaksa insan hayata, düşünceleriyle atacaksa adımlarını, duygularıyla hissedecekse yaşadığı en küçük anı; kendi arzularının, büyük umutlarının peşinde yol almalı. Bir şansı, tek bir hayatı varsa hayallerine dokunmak için yolun sonuna kadar çırpınmalı. Ama tüm bu benliğe kavuşma mücadelesi, bazen insanın avuçlarına alamayacağı kadar uzak ve erişilmez sanki. Ne durdurabilir ki sağlam insanı, ne çevirebilir ki onu umut taşlarıyla dolu yolundan... Fakat bir acizlik var gibi, bir şans ya da talihsizlik var, kader var...

Dünyada adalet iyiyle, iyiyle kötünün arasındaki o hassas çizgide, insanın bencilliğiyle kaybolmuş uzun zaman önce. Büyük hayaller kurmak mı insanı mutluluğa götüren, yoksa büyük hayaller mi kalbinin kanatlarıyla havalanmış insanı gökyüzünden düşüren? Farklı insanları ve onların hayatlarını besleyen şu dünyada ikisi de var benim için. Kendi yolunda ilerlerken kaderin darbesinde boğulmuş olanlar için acı ve 'biz' kavramına inananlar için var acımak...

Keskin bir çizgiyle ayıramayız hiçbir şeyi. 'Bu doğru,' 'Bu yanlış,' diyemeyiz. Bir taraf hırçınken, diğer tarafın kan ağlamadığını nasıl bilebiliriz? Ya da bir hatanın suçlanmış insanın değil de, perdenin arkasında o insana yapılan bir talihsizlik olduğunu nasıl fark ederiz? Sokaktan geçen sarhoş bir insana kınayan gözlerle bakarken, o insanın ne yaşayıp da böylesine bir çaresizliğin sömürgesine girdiğini hangimiz düşünürüz? Kıran, acı çektiren insan da kırılmıştır belki defalarca...

Susanna Tamaro der ki, "Kader insana yürüyeceği yolu döşemiştir aslında, bize kalan sadece o yolu yürümektir." Büyüğüyle küçüğüyle, zenginiyle fakiriyle, yaşlısıyla genciyle birçok insanın hayatı bu sözden ibaret aslında. Bin kere düşünmeli insan, çabuk eleştirmemeli, ayıplamamalı, hor görmemeli... Görülen acınası vaziyet insanın değil; masumiyetin, hayatın bir oyunu olabilir nice nice Zehraların hayatında...

2 yorum:

  1. Bu yazıya inceleme yazacak arkadaştan, "Keskin bir çizgiyle ayıramayız hiçbir şeyi." iddiasının da keskin bir çizgi olduğuna da değinmesi dileklerimi sunarım.

    YanıtlaSil
  2. bu yazıyı sana yazdıran sebebi bilmediğimden olabilir ama kaderle adalet arasında kurduğun bağlantıyı anlayamadım tam olarak

    YanıtlaSil