25 Eylül 2010

TANRI'YI ÖLDÜREN ÇELİŞKİ

-ikizime-

''Tanrı var'' dedi
''Tanrı olmak zorunda.
Hayatta mutlu olmayan ölüleri
Mutlu edebilecek bir Tanrı...''

Ölüler, kardeşim!
Ölüler,
-varsa gittikleri bir yer-
Bir ufak tabuta sığrıdırırlar
Tüm duygularımızı
Nasıl heyecanımızı, şaşkınlığımızı
-Daha kötü ne olabilir ki?-
Götürüyorlarsa
Mutluluğumuzu da götürürler
Kendini dünyamıza bağlamak için
Bizim bağlarımızı götürürler
Ölüler...

Oysa ölüler, kardeşim!
Gittikleri bir yer yok ölülerin.
Duygularını, bedenlerini,
Fikirlerini ve
Anılarını
Bize bırakıp ''hiç'' olurlar.
Ölürler be kardeşim.
Tanrı olmak zorunda değil...
Hatta aslında
Ölülerin bıraktıklarıyla dönüyor dünya!
Üzüntümüz, sevincimiz, yaşama hevesimiz,
Toprağımız, meyvemiz bile onlardan...
Bencilliğini akıtmayı bırak de gözlerinden
Bak etrafına...
Ölmeden nasıl yaşanır dünya?

Ve belki de filozof haklıdır,
Belki de Tanrı, kardeşim
Tanrı bu çelişkiyi yaratmak için
En başından öldü.