23 Ekim 2010

Koparılanlar

Islak, yapışkan bir sıcak
Yalnız, hayalinle yalnız
Ateşe atılan adımlar
Hepsi geceyle korlanmış
Islak kasvet
Dört duvara sıvanmış.

Akreple yelkovanın bitmeyen cengi.
Sisteki erişilemeyen hayalet.

Islak bir kumlar
Dalgaların martılara yakarışları.

Ve senin dudağının kenarında silik bir buse
Akrep yelkovana boyun eğince
Onarılmayı beklerken koparılanlar.

2 yorum:

  1. ıslak bir kumlar derken hata mı yoksa bilinçli mi??

    YanıtlaSil
  2. Daha önce de söylemiştim, şiirine yaklaşamıyorum tam olarak, okuyanı fazla dışarıda tutuyor, uzak çağrışımlarının tam olarak sende ne uyandırdığını saptayamıyorum.

    Anlaşılma kaygısı taşımıyorsan, senin de farkında olduğun gibi, benim ya da bir başka okuyucunun eleştirisi konusuna fazla takılmaman gerek. Sanat, sonuçta kimine göre bireysel bir kavramdır ve kendi varlığını hissetmek için ortaya koyduğu bir uğraştır. Ben de bu konuda böyleyimdir. Yazdığım öyküleri okuyan bir kişinin, öykümün içine girip, sanki öyküdeki bir karaktermiş gibi olayların gidişatını izlemesini istemem. Okuyucu her şeyin dışında kalmalı,diğer karakterlerime ve olaylara müdahale hakkına sahip olmamalı. Bunu sağlamak için de yoğun cümle, noktalama işaretleri, parantez içi cümleler, uzak çağrışımlarla onu öykünün içine almam. Her zaman kolaya kaçan okuyucu da, benim gibi mesela, anlayamadığı gerekçesiyle eserin derinliğini göremez. Okuyucuyu bu kadar hesaba katarsak da eğer o zaman sanatımızdan uzaklaşmış oluruz, "biz" olmayız. O yüzden bu eleştirim karşısında şiirindeki sözcükleri yapıları değiştirmeye çalışma.

    Ancak birkaç sözcük konusunda tereddütlerim var. "ateşe atılan adımlar" ve "Akreple yelkovanın bitmeyen cengi". Anlatmak istediklerine biraz daha yoğunlaşıp daha doğru kelimeleri, hisleri bulmaya çalış. Bu benzetmeler şiirin ezgisini bozuyor, sıradanlaştırıyo, özellikle "cenk" kelimesi.
    Ama kelime seçiminde özgür oluduğunu da unutma!

    YanıtlaSil